1. Covid-19’un sektör üzerinde ne tür kalıcı veya geçici etkiler bırakacağını düşünüyorsunuz?
Covid-19 süreci özellikle Bilişim Sektöründe aslında çok köklü etkiler yarattı bu 1 senelik süre içerisinde. Çoğu yazılım firması eskiden çok uzak oldukları ve tedirgin yaklaştıkları uzaktan çalışma modeline mecburi bir şekilde adapte olmak zorunda kaldılar. Böylelikle aslında bu sürecin sanıldığı kadar korkutucu olmadığını da gördüler ve esnek çalışma modellerini hayata geçirdiler. Özellikle kurumsal firmalarda tamamen evden çalışma modelleri, hibrit çalışma modelleri geçici değil kalıcı olarak uygulanma kararı alındı.
Görünen o ki büyük ihtimalle bundan sonrası için özellikle bilişim sektöründek personel çalışma şekli böyle kalacak, çünkü bu alışkanlığı tekrar değiştirmek kolay olmayacak. Şu an dahi yeni personel alımlarında yaptığımız görüşmelerde en çok aldığımız soru uzaktan çalışma modelimizin ne şekilde olduğu ve çalışanlar için önemli bir değerlendirme kriteri haline gelmiş durumda.
Ancak işin sosyolojik boyutunu da düşünecek olursak, tamamen uzaktan çalışma modelinin kalıcı olacağını da düşünmüyorum. Çünkü araştırmaları incelediğimizde insanların çoğunlukla tamamen evden çalışmaya da sıcak bakmadıklarını görüyoruz. Haliyle hibrit çalışma modelleri hayata geçecek ve kalıcı olacak gibi görünüyor. Tabii bu hem personeller için daha özgür bir çalışma modeli getirerek yaratıcılığın artmasına imkan sağlayacak, hem de firmaların maliyetlerini düşürmesi noktasında avantaj sağlayacak.
Burada dikkat edilmesi gereken istisnai husus şudur ki, iş hayatına yeni başlayan gençlerin şirket aidiyeti ve iş hayatına alışması noktasında uzaktan çalışma modeli sorunlar doğurabiliyor. Dolayısıyla bu popülasyon için de farklı bir model düşünülmesi gerekiyor firmalar tarafından.
2. Pandemi sürecinde ne gibi tedbirler aldınız?
Biz WeChip olarak bu süreçte, çoğu firmanın yaptığı gibi tamamen uzaktan çalışma modeline geçmiş durumdayız.
Bu süreçte sağlık konularının bizim yönetim alışkanlıklarımızdan daha önemli olduğunun farkında olmalıydık. Personellerimiz genel olarak servis kullanımı yapmaktalardı, ama bu süreçte bunun çok sağlıklı olmayabileceği ve risk oluşturabileceği düşüncesiyle tamamen uzaktan çalışma modelini tercih ettik.
Ama önceki sorunuzda da belirttiğim gibi, bazen çalışanlar ofisten çalışmak da isteyebiliyorlar, bunun için de bunu isteyen arkadaşlarımız için haftada 3 günü ve aynı anda ofis kapasitesinin yüzde 30’unu geçmeyecek şekilde ofisten çalışmaya da onay veriyoruz. Buna bağlı olarak ofisimizde de düzenli dezenfektasyon çalışmaları yapılmakta.
Yeni başlayan personellerde tüm evrakların alışverişi posta yoluyla yapılmakta. Normalde istediğimiz sağlık raporunu, bu dönemde iptal etme kararı aldık, çünkü hastane ortamına mecbur kalmadıkça girilmesini doğru bulmuyoruz. Ancak Marmara Teknokent’in de desteği ile, HES kodları ile düzenli takipler de yapılıyor ofise gelmek isteyenler için.
Aslında pandemi öncesi de biz bununla ilgili planlamalar içerisindeydik, dolayısıyla ekip çalışnlarının birbirleriyle iletişimlerini de doğru şekilde devam ettirebileceği altyapıları kurgulamaktaydık.
Zaten halihazırda online toplantılar için bir çok uygulama mevcut, tüm firmalar da bunlarla ilerliyor. Burada esas önemli olan iş takibini doğru planlayabilmek. Hem çalışanları yoğun toplantılarla boğmayacak, hem de ekip içi koordinasyonu ve motivasyonu kaybetmeyecek dengenin sağlanabilmesi gerekiyor. Biz bu aşamada bunu başarabildiğimize inanıyoruz.
Tüm iş takibimizi ve yazılımsal süreçleri Microsoft Azure DevOps servisleri üzerinden ilerletiyoruz. Böylelikle aslında insanlar fiziksel olarak yanyana olmasalar bile, işlerini yürütürken ekip olarak birbirleriyle sürekli iletişim halinde kalmış oluyorlar. Her değişikliği anlık olarak görebiliyorlar.
3. Sektörün ve firmanızın geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Burada sektörü bir alt kırılımda, bizim de içinde yer aldığımız Ödeme Sistemleri için değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Yıllardır aslında temassız ödemeler ve mobil ödemeler konusunda Visa, MasterCard ve Türkiye’de BKM önderliğinde ciddi yatırımlar yapılmakta. Bankalar da Ödeme Sistemlerindeki ağırlıklarını buraya zaten uzun seneler önce kaydırmışlardı.
Ancak yine de kullanıcı alışkanlıkları nedeniyle temassız işlem adetleri ve mobil ödeme işlemleri beklentilerin epey altında kalmıştı. Pandemi ile birlikte ise bir anda temassız işlemler ve mobil ödeme kullanıcılar için de vazgeçilmez hale geldi.
Dolayısıyla sektörde de bu alana yönelik teknolojik geliştirmeler öncelik kazandı ve ciddi bir hareketlilik geldi. Şu anda bizim de müşterilerimize sunduğumuz ürünler olan Soft POS ve HCE çözümleri tüm bankalar için gözde ürün durumunda. Yurtdışından da bu ürünler ile ilgili çokça talep var. Çünkü işlemlerin tamamen temassız yapılabilmesi birinci öncelik haline gelmiş durumda. Bu aslında henüz işin başlangıcı, buradan yola çıkarak yakın gelecekte çok daha fazla innovatif ödeme çözümleri göreceğimiz aşikar. Şu an bizler de farklı çözümler geliştiriyoruz ancak bir taraftan güvenlik kriteri ödeme dünyasında kilit kriter durumunda ve EMV onayı olmayan hiçbir çözümü sahada yaygınlaştıramıyoruz. Bu nedenle de aslında çözümlerimizin güvenlik atyapılarına önem veriyoruz ve EMV standartlarına uygun şekilde geliştirmeler gerçekleştiriyoruz.
Hızlı gelişen teknoloji ve işlem adetlerinin çok artmasına bağlı olarak gelecekte sektörde büyüme olacağı ve yeni oyuncuların, yeni teknolojilerin her gün hayatımıza gireceği aşikar.
Biz de firma olarak odağımızı buraya kaydırmış durumdayız ve bunun doğru bir strateji olduğunu genel duruma baktığımızda görebiliyoruz. Aslında bir taraftan mevcut teknolojilerin geliştirilmesine odaklanarak günü yakalıyoruz, bir taraftan da örneği olmayan inovatif projeler yaparak geleceğe hazırlanıyoruz. Örneğin şu an Türkiye’de regülasyonlara bağlı olarak kullanılamayan Google Pay, Apple Pay gibi walletların kullanılabilmesi için bankaların gerekli Visa, MasterCard entegrasyonlarına yönelik çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Böylelikle Türkiye’de uygun ortam oluşup bu mobil cüzdanlar kullanılabilir olduğu noktada biz de bankalarımızı hızlıca entegre edebilecek ve süreçleri kısaltmış olacağız.